Küçük Prens‘teki tilkinin “Gülünü senin için önemli kılan onun için harcamış olduğun zamandır.” dediği gibi, herhangi bir şeye harcadığımız zaman, emek, para bizim için onu değerli kılar.
Ama bazen vazgeçmemiz gereken, artık bize fayda yerine zarar veren, yıpratan durumlardan vazgeçememek de sık karşılaştığımız bir durum. Concorde Sendromu da denilen bu durum, adını Concorde uçakları yapılırken bir türlü uçurulamamasına rağmen denemelerin sürdürülmesinden almaktadır.
Kendinizin ya da bir arkadaşınızın başına gelmiştir: Aşk için harcanan zaman ve çaba, zamanla o ilişki toksik hale gelip insanı zehirlese bile vazgeçmek oldukça zor olabilmektedir. “Ama ben bu aşka yıllarımı verdim.” çok sık duyduğumuz bir cümle. Peki ama, ya kalan yılların? Tabii ki, ilişkiyi sonlandırmadan önce elimizden gelen her şeyi yapmalıyız, gerekirse sosyal destek, çift terapisi almalıyız. Ama ya her şeye rağmen olmuyorsa…
Yıllar sürmüş bir arkadaşlığın bir şekilde zamanla yıpranması ve o kişiyi artık hayatımızdan çıkarmamızın gerekmesi de oldukça zor ve yıpratıcı olabilmektedir.
En zoru belki de evlilik için verilen zaman, harcanan ömür, maddi manevi her türlü kaynağı tüketme sonrası artık yürüyemeyeceğini anlamak. İnsan bir geçmişine, bir hayal ettiği geleceğe, onca yaşanmışlığa bakıp sudan çıkmış balık gibi nefessiz kalmış hissedebilmektedir.
İş ve meslek için verilen çaba, harcanan maddi kaynaklar ve yıllar, kurulan hayaller ve sonuçta duvara toslamış gibi ellerin bomboş kalması ya da iflas gibi zirveden birden bire sıfır noktasının altına inmek ve bu durumdan kurtulmak için çırpınmak da hatırı sayılır bir stres ve tükenmişlik sebebi olabilmektedir.
Ama her türlü çabayı harcadık, bütün yolları denedik, sabrettik, düştük, kalkıp üstümüzü silkeledik, tekrar tekrar düşüp kalktık ve olmadı… Yeri geldiğinde vazgeçebilmek de ruh sağlığımızı korumamız için gerekebilir.
İnsanın uyum yeteneği bütün sarsıcı durumlarda imdadına koşmakta ve en zor sandığı durumlara bile zamanla adapte olabilmektedir. “Bulunduğun yer seni memnun etmiyorsa yerini değiştir. Ağaç değilsin.” (Jim Rohn)
Fotoğraf: Geçen yılki dalları budadıktan sonra açan güllerim 🙂